Roman harika fakat yavaş gidiyor. Bariz bir şekilde Turgut Özben'in kafasının içine girip karşısındaki insanların konuşmalarını birebir dinleyebiliyoruz. Henüz ikinci bölümde olsam da - ki o bölüme geçmek tam 250 sayfamı ve bir ayımı aldı- sabırla ilerliyorum.
Burada not etmek isterim ki Orhan Pamuk'un heyecanla elime aldığım romanı Kara Kitap'a karşı bu kadar sabırlı davranamamıştım çünkü o ne bir insanın beynine sokmuştu beni ne de kendi içine alabilmişti. Fakat Oğuz Atay'ın bu romanı fevkalade!
Lakin, yarından itibaren yurt hayatım başlayacağı ve ben bir saat bile sessiz bir ortam bulamayacağım için -derslerin ağrılığı da cabası- kendime bambaşka tarzda ve hep okumak istediğim bir roman daha aldım: Erdal Öz - Yaralısın.
Kütüphane beni bekler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder